ahmetbeyler
Yeni Üye
Son birkaç yıldır kur değişimi ve enflasyon niçiniyle araba başta olmak üzere tüm teknolojik mamüllerin fiyatı yükseldi. Buna bağlı olarak insanlarda vergi indirimi üzere beklentiler oluştu. Gerçekten tam olarak karşılık olmasa da bu yolda ÖTV matrah düzenlemesi üzere adımlar atıldı. Şimdiyse arabadan alınan ÖTV üzerine bir açıklama geldi.
Bakan deklare etti: Arabadan alınan ÖTV düşecek mi?
Otomobilden alınan ÖTV düşecek mi? Geçtiğimiz ayın son haftasında ÖTV matrah güncellemesi yapıldı. Bunun akabinde vergiler dahil 600 bin TL altına satılan arabaların fiyatının yüzde 20’ye kadar düştüğünü gördük. Lakin bu durum çabucak hemen 1 ay geçmemesine karşın aktifliğini kaybetmeye başladı.
Zira araba fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Bu niçinle önümüzdeki tekrar canlandırılan matrah aralıkları fonksiyonunu kaybedecek üzere gözüküyor. Durumun farkında olan ve yakın vakitte araba almayı düşünen bireylerde ise bir defa daha vergi indirim beklentisi başladı.
Fakat Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açık bir lisanla şu anda Türkiye’de arabaların çabucak hemen ülkeye girmeden satıldığını, talebin çok yüksek olduğunu ve araçların bu biçimde güç bulunduğu bir devirde ÖTV indiriminin kelam konusu olmayacağını söylemiş oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafınca yapılan açıklamanın tamamı (İlgili kısım koyu renklidir) şöyle:
“Yıla hayli daha kuvvetli bir biçimde gireceğiz. Önümüzdeki yıl seçimlere giriyoruz. Seçimlere giden Türkiye’nin, bütçede hiç bir biçimde disiplinden taviz vermediğini yılsonu sayılarını deklare ettiğımız vakit nazaranceksiniz. Çok kuvvetli ve rekorlar kıran bir bütçe ile giriyoruz. 2022 yılı, dünya açısından son 100 yılın en sıkıntı yılıydı. Geçen yıl 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanımızın manifestosu ile ortaya konan Türkiye İktisat Modeli doğrultusunda bir yıllık performansımıza baktığımız vakit bir istisna hariç tamamında amaçlarımızın ötesindeyiz.
Bizi tek yoran, enflasyon. Enflasyonla ilgili de geçen ay boynunu kırdık. İnşallah yılsonundaki maksadımız olan yüzde 65 bandında yılı kapatmış olacağız. Toplumun her kısmının net bir biçimde hissedeceği enflasyonun aşağı gerçek süratle gittiğini bir arada yaşayacağız. Hazine tarafında uzmanlarımız daima arazideler. Gelen datalar, enflasyonun aralık ayında da fazlaca güzel bir performans göstereceğini, amaçlarımıza uygun bir biçimde gösteriyor.
Enflasyonla ilgili beklentimiz, bu aydan itibaren başlayan trendin önümüzdeki yıl süratli bir biçimde devam etmesi. Aldığımız tedbirlerle de yılsonunda önümüzdeki yılın maksatlarına uygun bir biçimde gerçekleştirileceğine olan inancımızı pekiştiriyor. Bütçe performansı, atmış olduğumuz adımlar, makroekonomik önlemler, vergilere ait adımlar ve finansal olarak da oluşturduğumuz performans, önümüzdeki yıla epeyce daha kuvvetli bir biçimde gireceğimizi gösteriyor.
ÖTV indirimi şu anda kelam konusu değil. Araçların sıkıntı bulunduğu bir devirde ÖTV indirimi kelam konusu olamaz. Bize sunulan, özel şirket tarafınca projesi getirilen ÖTV’nin sıfırlanması ile ilgili çalışma, bakanlığımızın yapmış olduğu bir çalışma değil. Özel kesimin kendi perspektifinden ortaya koymuş olduğu bir proje. Bunun uygulanıp uygulanmama noktasında bizim rastgele bir çalışmamız yok.
Gerek İsrail ile olan olağanlaşma ve Akdeniz’de olan ülkelerle irtibatımız, Avrupa ile olan irtibatımız, önümüzdeki sürecin yalnızca Körfez ile hudutlu olmadığını gösteriyor. Türkiye, salgın ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan biraz daha güçlenerek çıkmıştır. Adeta krizler, Türkiye’nin mevcut yapısını kuvvetlendiren bir fırsatlara dönüştü.
Makroekonomi göstergeleri başta olmak üzere tüm alanlardaki güzelleşme bize bunu gösteriyor. İstanbul’u merkeze aldığımızda 3-4 saatlik bir arayla 1,3 milyar beşere rahat biçimde ulaşabiliyoruz. 26-27 trilyon dolarlık bir ticaret hacminin olduğu alanda Türkiye tam bir üretim merkezi haline dönüşmüştür. Çok kısa bir süre içerisinde tedarikleri karşılayabilecek kıymetli bir potansiyele haiz. beraberinde Afrika ile olan münasebetlerimizi de biliyorsunuz.
Şu an Akdeniz başta olmak üzere Körfez ile Rusya ile İran ile Avrupa bağlantılarımız, Balkanlar da dendiği vakit Türkiye tam bir üretim ve tedarik merkezi noktasına dönüşmüş durumda. Çok süratli bir biçimde ahenk sağlayabiliyoruz. ötürüsıyla da önümüzdeki devirde her türlü gerçek bölüm ve finansmanı sağlayacak değerli kazanımların olduğu bir surece giriyoruz.
Operasyona operasyon karşılığı veririz. KGF için takvim şimdi netleşmiş durumda. 14 başlıkta bir KGF paketini paylaşacağız. örneğin EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile ilgili özel kesitin kıdem tazminatlarının ödenmesinde, emekli olacakların ve çalışanların finansmanını sağlamak için EYT’yle takviye vermiş olacağız.
Gerek gayrimenkulde gerekse de arazi, arsa üretiminde ve inşaat üretiminde paketimizin detaylarını paylaşmış olacağız. Çok özgün bir model olacak. Bilhassa orta ve alt kısımların epeyce rahat biçimde ulaşabildiği bir çalışmamız var. Bunu neticelendirmedilk evvel de son 3 ayda gayrimenkul piyasasını büsbütün mercek altına aldık.
Herhangi bir spekülatif yahut manipülatif süreç yapan olursa tamamının da ayrıntıları, kayıtları takibimizde. 2020 yılındaki KGF’de kullandırdığımız paraların büyük bir kısmı döviz vesaireye gitmişti. Artık KGF paketimiz fatura merkezi oluyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Türkiye’de birilerinin kamu imkanlarını kullanarak kendi çıkarlarına uygun biçimde bu fırsatları değerlendirmesine müsaade vermeyeceğiz.
normal olarak istismarlar vardır fakat bunu en aza indirecek biçimde hareket ediyoruz. bundan evvelki konut kredisinde de dairelerin, binaların, gayrimenkullerin meblağlarının bir anda yükseldiği bir devir yaşadık. 105 bin civarında mükellefi inceledik ve gereğini de yaptık. Şu anda dataları hazır olan yerlerde rastgele bir operasyona meyilli olacak kim var ise, açık söylüyorum tamamının dataları elimizde. Operasyona operasyon karşılığı veririz.
Cümlelerimi bilerek kullanıyorum. Enflasyondan bilhassa etkilenen orta-aşağı gelirdeki vatandaşlarımızı rahatlatacak adımlar atacağız. En optimal nokta olacak. Taban fiyatın çalışan ve çalıştıranı tatmin edecek bir düzeyde gerçekleştirilmesi ülkemizin yararına olur. Türkiye iktisadını aslında taşıyan KOBİ’lerdir.
KOBİ’leri, ufak üreticilerimizi, atölyelerimizi derde sokmadan, çalışanlarımızın da alın teri kurumadan haklarını alabilecekleri uygun bir uzlaşı ile minimum fiyatın ortaya çıkması, enflasyona olan tesirini de göz gerisi etmeksizin bir en optimal nokta olacaktır.
EYT düzenlemesinde de önümüzdeki hafta daha sonrasında Cumhurbaşkanımız açıklamalarını yapar. Çalışma Bakanlığımızla çalışıyoruz. Bunun maliyetleri konusunda görüşmelerimizi yapıyoruz. Üretim tarafınca olumsuz biçimde etkilenmemesi noktasında da gerek patrona gerekse de çalışana bizim tarafımızdan hangi tıp dayanaklar gelecekse o mevzuda da adımlar atma noktasında hazır olduğumuzu söz etmek isterim.
Vergi indirimlerinde oynayacak pek yerimiz kalmadı. esasen makroekonomik önlemler noktasında enflasyonla uğraşta biz mart ayından itibaren biroldukca alanda vergi indirimleri gerçekleştirerek enflasyon üstündeki baskıyı hafifçeletme noktasında adımlar attık.
Son yaptığımız düzenlemelere bakılırsa bir ölçü sanatkarlarımıza da dayanak verme noktasında verilmiş olan kelamımızı gerçekleştirmiş olduk. Önümüzdeki yıl da 8+6, 6 aylık periyotta yapılan toplu mukavelede bir kayıp var. Enflasyon farkını da vererek önümüzdeki yıl memur ve emeklilerimizin maaşlarında otomatikman bir güzelleşme gerçekleşmiş olacak.
Bu yılı lütfen göz gerisi etmeyelim. Bu yıl yalnızca minimum fiyata yüzde 95 oranında ve tarihinde birinci sefer yılın ikinci yarısına girerken de bir artış sağladık. Görülüyor ki enflasyon yüzde 65 düzeyinde tamamlanmış olacak. + 30 puanlık bir uygunlaştırma gerçekleştirmiş olduk. bir daha kamu çalışanlarımıza ocak ayında ve temmuzda yapılan artırımlarla da emeklilerimiz de dahil olmak üzere kıymetli bir artış sağladık ki bu yıl yüzde 80’in üzerinde bir güzelleştirme sağlamış olduk.
2022 yılı, dünyanın en güç senelerından birisiydi. Minimum ücretliye enflasyonun 30 puanı üzerinde, çalışanlarımıza da neredeyse 20 puanın üzerinde, emeklilerimize bir uygunlaştırma yaptık. 3600 gösterge ile çalışanlarımıza, memurlarımıza değerli bir katkı sağlamış olduk. Sıhhat kesiminde de gerek ilaç üreticilerine gerekse de sıhhat çalışanlarımızın tamamına da gerekli katkıları sağladık.
Yasa değişikliğini gerçekleştirdik ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. 2023 sonuna kadar Kur Muhafazalı Mevduat, ülkedeki finansal araçların en kıymetli kesimi olarak fonksiyonuna devam edecek. Kur Muhafazalı Mevduattaki ölçü şu anda son 2 aydır yatay biçimde devam ediyor. Ülkeye katkısı, maliyetinden çok hayli daha fazla. Hazineye 91,6 milyar liralık bir maliyeti var lakin son 2 aydır da döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasıyla da bu hususta Hazineye gelen bir yük yok.
Kur Muhafazalı Mevduat, toplam mevduatın neredeyse 4’te 1’ini taşıyor durumda. En kıymetli katkısı da; yüzde 70’lere kadar çıkan yabancı döviz tartısı, yüzde 50’nin altına gelmiş durumda. Bu, bu yıl için sahiden bir muvaffakiyet göstergesi. Önümüzdeki süreç, yabancıların Türkiye’yi inançlı liman olarak gördüğü bir alana dönüştüğüne şahsen şahit olduğumuz bir devir olacak.
Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Yılda 200-250 bin civarında inceleme, kontrol yapılırken bu yıl 1 milyonu aştık. Yılsonunda 1 milyon 100 bini aşan bir kontrol gerçekleştirmiş olacağız. Şunu açıklıkla söz edeyim; yaklaşık 1,5 milyar liralık da Gelir Yönetimimizin teknolojik altyapısını yenileyecek adımlar atıyoruz. Yani kayıt dışı ile hayatını idame ettiren tüm bölümlere sesleniyorum; az vaktiniz kaldı. Zira teknoloji geliştikçe kaçak da bize sıkıntı oluyor. Onlarla ilgili de adımlarımızı atıyoruz.
MTV’de yüzde 50 indirim yaptık lakin başta ücretlilerin maaşlarında yapılan kesintiler olmak üzere tüm istisnalarda bir daha değerleme oranı sebebiyle vatandaşın lehine olan epey fazla bir imkanlar silsilesi var. Bunun avantajları, öbür harç ve cezalardaki artışın hayli fazlaca ötesinde olan kısım. Bunlarla ilgili paylaşımları gerçekleştirmiş olacağız. Bunun haricinde rastgele bir indirim olmayacak.
Siz arabadan alınan ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bakan deklare etti: Arabadan alınan ÖTV düşecek mi?
Otomobilden alınan ÖTV düşecek mi? Geçtiğimiz ayın son haftasında ÖTV matrah güncellemesi yapıldı. Bunun akabinde vergiler dahil 600 bin TL altına satılan arabaların fiyatının yüzde 20’ye kadar düştüğünü gördük. Lakin bu durum çabucak hemen 1 ay geçmemesine karşın aktifliğini kaybetmeye başladı.
Zira araba fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Bu niçinle önümüzdeki tekrar canlandırılan matrah aralıkları fonksiyonunu kaybedecek üzere gözüküyor. Durumun farkında olan ve yakın vakitte araba almayı düşünen bireylerde ise bir defa daha vergi indirim beklentisi başladı.
Fakat Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açık bir lisanla şu anda Türkiye’de arabaların çabucak hemen ülkeye girmeden satıldığını, talebin çok yüksek olduğunu ve araçların bu biçimde güç bulunduğu bir devirde ÖTV indiriminin kelam konusu olmayacağını söylemiş oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafınca yapılan açıklamanın tamamı (İlgili kısım koyu renklidir) şöyle:
“Yıla hayli daha kuvvetli bir biçimde gireceğiz. Önümüzdeki yıl seçimlere giriyoruz. Seçimlere giden Türkiye’nin, bütçede hiç bir biçimde disiplinden taviz vermediğini yılsonu sayılarını deklare ettiğımız vakit nazaranceksiniz. Çok kuvvetli ve rekorlar kıran bir bütçe ile giriyoruz. 2022 yılı, dünya açısından son 100 yılın en sıkıntı yılıydı. Geçen yıl 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanımızın manifestosu ile ortaya konan Türkiye İktisat Modeli doğrultusunda bir yıllık performansımıza baktığımız vakit bir istisna hariç tamamında amaçlarımızın ötesindeyiz.
Bizi tek yoran, enflasyon. Enflasyonla ilgili de geçen ay boynunu kırdık. İnşallah yılsonundaki maksadımız olan yüzde 65 bandında yılı kapatmış olacağız. Toplumun her kısmının net bir biçimde hissedeceği enflasyonun aşağı gerçek süratle gittiğini bir arada yaşayacağız. Hazine tarafında uzmanlarımız daima arazideler. Gelen datalar, enflasyonun aralık ayında da fazlaca güzel bir performans göstereceğini, amaçlarımıza uygun bir biçimde gösteriyor.
Enflasyonla ilgili beklentimiz, bu aydan itibaren başlayan trendin önümüzdeki yıl süratli bir biçimde devam etmesi. Aldığımız tedbirlerle de yılsonunda önümüzdeki yılın maksatlarına uygun bir biçimde gerçekleştirileceğine olan inancımızı pekiştiriyor. Bütçe performansı, atmış olduğumuz adımlar, makroekonomik önlemler, vergilere ait adımlar ve finansal olarak da oluşturduğumuz performans, önümüzdeki yıla epeyce daha kuvvetli bir biçimde gireceğimizi gösteriyor.
ÖTV indirimi şu anda kelam konusu değil. Araçların sıkıntı bulunduğu bir devirde ÖTV indirimi kelam konusu olamaz. Bize sunulan, özel şirket tarafınca projesi getirilen ÖTV’nin sıfırlanması ile ilgili çalışma, bakanlığımızın yapmış olduğu bir çalışma değil. Özel kesimin kendi perspektifinden ortaya koymuş olduğu bir proje. Bunun uygulanıp uygulanmama noktasında bizim rastgele bir çalışmamız yok.
Gerek İsrail ile olan olağanlaşma ve Akdeniz’de olan ülkelerle irtibatımız, Avrupa ile olan irtibatımız, önümüzdeki sürecin yalnızca Körfez ile hudutlu olmadığını gösteriyor. Türkiye, salgın ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan biraz daha güçlenerek çıkmıştır. Adeta krizler, Türkiye’nin mevcut yapısını kuvvetlendiren bir fırsatlara dönüştü.
Makroekonomi göstergeleri başta olmak üzere tüm alanlardaki güzelleşme bize bunu gösteriyor. İstanbul’u merkeze aldığımızda 3-4 saatlik bir arayla 1,3 milyar beşere rahat biçimde ulaşabiliyoruz. 26-27 trilyon dolarlık bir ticaret hacminin olduğu alanda Türkiye tam bir üretim merkezi haline dönüşmüştür. Çok kısa bir süre içerisinde tedarikleri karşılayabilecek kıymetli bir potansiyele haiz. beraberinde Afrika ile olan münasebetlerimizi de biliyorsunuz.
Şu an Akdeniz başta olmak üzere Körfez ile Rusya ile İran ile Avrupa bağlantılarımız, Balkanlar da dendiği vakit Türkiye tam bir üretim ve tedarik merkezi noktasına dönüşmüş durumda. Çok süratli bir biçimde ahenk sağlayabiliyoruz. ötürüsıyla da önümüzdeki devirde her türlü gerçek bölüm ve finansmanı sağlayacak değerli kazanımların olduğu bir surece giriyoruz.
Operasyona operasyon karşılığı veririz. KGF için takvim şimdi netleşmiş durumda. 14 başlıkta bir KGF paketini paylaşacağız. örneğin EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile ilgili özel kesitin kıdem tazminatlarının ödenmesinde, emekli olacakların ve çalışanların finansmanını sağlamak için EYT’yle takviye vermiş olacağız.
Gerek gayrimenkulde gerekse de arazi, arsa üretiminde ve inşaat üretiminde paketimizin detaylarını paylaşmış olacağız. Çok özgün bir model olacak. Bilhassa orta ve alt kısımların epeyce rahat biçimde ulaşabildiği bir çalışmamız var. Bunu neticelendirmedilk evvel de son 3 ayda gayrimenkul piyasasını büsbütün mercek altına aldık.
Herhangi bir spekülatif yahut manipülatif süreç yapan olursa tamamının da ayrıntıları, kayıtları takibimizde. 2020 yılındaki KGF’de kullandırdığımız paraların büyük bir kısmı döviz vesaireye gitmişti. Artık KGF paketimiz fatura merkezi oluyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Türkiye’de birilerinin kamu imkanlarını kullanarak kendi çıkarlarına uygun biçimde bu fırsatları değerlendirmesine müsaade vermeyeceğiz.
normal olarak istismarlar vardır fakat bunu en aza indirecek biçimde hareket ediyoruz. bundan evvelki konut kredisinde de dairelerin, binaların, gayrimenkullerin meblağlarının bir anda yükseldiği bir devir yaşadık. 105 bin civarında mükellefi inceledik ve gereğini de yaptık. Şu anda dataları hazır olan yerlerde rastgele bir operasyona meyilli olacak kim var ise, açık söylüyorum tamamının dataları elimizde. Operasyona operasyon karşılığı veririz.
Cümlelerimi bilerek kullanıyorum. Enflasyondan bilhassa etkilenen orta-aşağı gelirdeki vatandaşlarımızı rahatlatacak adımlar atacağız. En optimal nokta olacak. Taban fiyatın çalışan ve çalıştıranı tatmin edecek bir düzeyde gerçekleştirilmesi ülkemizin yararına olur. Türkiye iktisadını aslında taşıyan KOBİ’lerdir.
KOBİ’leri, ufak üreticilerimizi, atölyelerimizi derde sokmadan, çalışanlarımızın da alın teri kurumadan haklarını alabilecekleri uygun bir uzlaşı ile minimum fiyatın ortaya çıkması, enflasyona olan tesirini de göz gerisi etmeksizin bir en optimal nokta olacaktır.
EYT düzenlemesinde de önümüzdeki hafta daha sonrasında Cumhurbaşkanımız açıklamalarını yapar. Çalışma Bakanlığımızla çalışıyoruz. Bunun maliyetleri konusunda görüşmelerimizi yapıyoruz. Üretim tarafınca olumsuz biçimde etkilenmemesi noktasında da gerek patrona gerekse de çalışana bizim tarafımızdan hangi tıp dayanaklar gelecekse o mevzuda da adımlar atma noktasında hazır olduğumuzu söz etmek isterim.
Vergi indirimlerinde oynayacak pek yerimiz kalmadı. esasen makroekonomik önlemler noktasında enflasyonla uğraşta biz mart ayından itibaren biroldukca alanda vergi indirimleri gerçekleştirerek enflasyon üstündeki baskıyı hafifçeletme noktasında adımlar attık.
Son yaptığımız düzenlemelere bakılırsa bir ölçü sanatkarlarımıza da dayanak verme noktasında verilmiş olan kelamımızı gerçekleştirmiş olduk. Önümüzdeki yıl da 8+6, 6 aylık periyotta yapılan toplu mukavelede bir kayıp var. Enflasyon farkını da vererek önümüzdeki yıl memur ve emeklilerimizin maaşlarında otomatikman bir güzelleşme gerçekleşmiş olacak.
Bu yılı lütfen göz gerisi etmeyelim. Bu yıl yalnızca minimum fiyata yüzde 95 oranında ve tarihinde birinci sefer yılın ikinci yarısına girerken de bir artış sağladık. Görülüyor ki enflasyon yüzde 65 düzeyinde tamamlanmış olacak. + 30 puanlık bir uygunlaştırma gerçekleştirmiş olduk. bir daha kamu çalışanlarımıza ocak ayında ve temmuzda yapılan artırımlarla da emeklilerimiz de dahil olmak üzere kıymetli bir artış sağladık ki bu yıl yüzde 80’in üzerinde bir güzelleştirme sağlamış olduk.
2022 yılı, dünyanın en güç senelerından birisiydi. Minimum ücretliye enflasyonun 30 puanı üzerinde, çalışanlarımıza da neredeyse 20 puanın üzerinde, emeklilerimize bir uygunlaştırma yaptık. 3600 gösterge ile çalışanlarımıza, memurlarımıza değerli bir katkı sağlamış olduk. Sıhhat kesiminde de gerek ilaç üreticilerine gerekse de sıhhat çalışanlarımızın tamamına da gerekli katkıları sağladık.
Yasa değişikliğini gerçekleştirdik ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. 2023 sonuna kadar Kur Muhafazalı Mevduat, ülkedeki finansal araçların en kıymetli kesimi olarak fonksiyonuna devam edecek. Kur Muhafazalı Mevduattaki ölçü şu anda son 2 aydır yatay biçimde devam ediyor. Ülkeye katkısı, maliyetinden çok hayli daha fazla. Hazineye 91,6 milyar liralık bir maliyeti var lakin son 2 aydır da döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasıyla da bu hususta Hazineye gelen bir yük yok.
Kur Muhafazalı Mevduat, toplam mevduatın neredeyse 4’te 1’ini taşıyor durumda. En kıymetli katkısı da; yüzde 70’lere kadar çıkan yabancı döviz tartısı, yüzde 50’nin altına gelmiş durumda. Bu, bu yıl için sahiden bir muvaffakiyet göstergesi. Önümüzdeki süreç, yabancıların Türkiye’yi inançlı liman olarak gördüğü bir alana dönüştüğüne şahsen şahit olduğumuz bir devir olacak.
Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Yılda 200-250 bin civarında inceleme, kontrol yapılırken bu yıl 1 milyonu aştık. Yılsonunda 1 milyon 100 bini aşan bir kontrol gerçekleştirmiş olacağız. Şunu açıklıkla söz edeyim; yaklaşık 1,5 milyar liralık da Gelir Yönetimimizin teknolojik altyapısını yenileyecek adımlar atıyoruz. Yani kayıt dışı ile hayatını idame ettiren tüm bölümlere sesleniyorum; az vaktiniz kaldı. Zira teknoloji geliştikçe kaçak da bize sıkıntı oluyor. Onlarla ilgili de adımlarımızı atıyoruz.
MTV’de yüzde 50 indirim yaptık lakin başta ücretlilerin maaşlarında yapılan kesintiler olmak üzere tüm istisnalarda bir daha değerleme oranı sebebiyle vatandaşın lehine olan epey fazla bir imkanlar silsilesi var. Bunun avantajları, öbür harç ve cezalardaki artışın hayli fazlaca ötesinde olan kısım. Bunlarla ilgili paylaşımları gerçekleştirmiş olacağız. Bunun haricinde rastgele bir indirim olmayacak.
Siz arabadan alınan ÖTV hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!