Efradını cami ağyarını mani ne demek ?

Emirhan

Yeni Üye
Efradını Cami Ağyarını Mani Ne Demek? Geleceğin Dünyasında Keskinlik ve Sınırların Yeniden Tanımı

Selam dostlar,

Bugün biraz “ağır” ama bir o kadar da vizyoner bir konuyu masaya yatırmak istiyorum: “Efradını cami, ağyarını mani.” Bu tabir ilk bakışta klasik, hatta biraz eski kafalı gibi duruyor ama inanın bana, geleceğin dünyasında bundan daha güncel bir kavram az bulunur. Hepimizin düşüncelerinin bulanıklaştığı, kimliklerin akışkanlaştığı, bilgilerin birbirine karıştığı bu çağda, “efradını cami ağyarını mani” gibi bir prensip, adeta düşünsel bir pusula işlevi görebilir.

Konuya ilgi duyan forumdaşlarla birlikte biraz beyin fırtınası yapalım istiyorum. Belki erkeklerin analitik ve sistematik tahminleriyle, kadınların insan merkezli ve duygusal sezgilerini harmanlayarak, bu eski kavramın gelecekte neye dönüşebileceğini konuşabiliriz.

Efradını Cami, Ağyarını Mani: Osmanlı Düşüncesinde Anlamı

Bu deyim, “bir tanımın, konunun veya kavramın içine girmesi gereken her şeyi kapsaması (efradını cami), ama girmemesi gereken hiçbir şeyi içermemesi (ağyarını mani)” anlamına gelir. Yani tam, eksiksiz, net bir tanım yapabilmek demektir.

Osmanlı âlimleri için bu ifade, hem mantık hem ilim hem de edep meselesiydi. Çünkü bir şeyi doğru tanımlamak, onu sınırlarıyla kavramak demekti. Belirsizlik, fitnenin; karışıklık, cehaletin kapısını açardı.

Ama bugün…

Sınırların kalktığı, kavramların iç içe geçtiği, kimliklerin bile bulanıklaştığı bir çağdayız. Dolayısıyla bu eski ilke yeniden tartışılmayı hak ediyor. Geleceğin toplumunda “efradını cami ağyarını mani” olmak mümkün mü?

Erkeklerin Stratejik Bakışı: Belirsizlikten Güce Giden Yol

Forumdaki erkek arkadaşlar genelde bu kavramı analitik bir yerden okuyor. Onlara göre gelecekte net tanımlar, güçlü yapay zekâ sistemlerinin en büyük gereksinimi olacak. Çünkü bir algoritma bir şeyi tanımlayamazsa, onu yönetemez.

Yapay zekâya “insan nedir?” diye sorduğumuzda, sistemin cevabı “efradını cami, ağyarını mani” değilse, yani hem kapsayıcı hem ayırt edici değilse, sonuç kaosa dönüşebilir.

Erkeklerin stratejik bakışı bu noktada devreye giriyor:

> “Gelecekte en güçlü kurumlar, en doğru tanımı yapan kurumlar olacak.”

Bu bakış açısına göre “efradını cami ağyarını mani” sadece bir mantık ilkesi değil, aynı zamanda bir güç stratejisidir. Veri ekonomisinde, bilgi kirliliği çağında, kim daha net tanımlarsa o yön verir. Yapay zekâ sistemleri, uluslararası hukuk, dijital etik… Hepsi bu ilkenin etrafında şekillenecek.

Ama bir soru ortaya çıkıyor:

> “Kesin tanım yapmak, yaratıcılığı öldürür mü?”

Kadınların İnsan Odaklı Yaklaşımı: Netlik mi, Esneklik mi?

Kadın forumdaşların yorumları genellikle daha sezgisel ve empatik oluyor. Onlara göre, “efradını cami ağyarını mani” gibi mutlak netlik arayışı, insan doğasına aykırı. Çünkü insan, sabit değil; değişken, dönüşen bir varlık.

Bir kadın katılımcının sözünü unutmuyorum:

> “Tanımlandığım anda, değişmeye başlarım.”

Bu yaklaşım bize şunu hatırlatıyor: Gelecekteki toplumlar, esnek tanımlar üzerine kurulmak zorunda. Özellikle yapay zekâ, cinsiyet, kimlik, kültür gibi alanlarda katı çizgiler çekmek, dışlayıcı bir yapı doğurabilir.

Kadınların bu yaklaşımı bize “ağyarını mani” kısmının sınırlarını sorgulatıyor.

Gerçekten de, “dışarıda bırakmak” ne kadar doğru? Belki de geleceğin toplumu, kapsayıcılığın yeni tanımını bulmak zorunda:

Kapsamak ama boğmadan, sınır çizmek ama dışlamadan…

Yapay Zekâ Çağında Tanımın Krizi

“Efradını cami ağyarını mani” ilkesi, gelecekte yapay zekâ felsefesinin merkezine oturabilir. Çünkü yapay zekâ, tanım yaparak çalışır. Bir şeyi “tanımadığı” sürece anlamlandıramaz. Ancak insan gibi esnek düşünemez; gri alanı sevmez.

Diyelim ki bir yapay zekâya “adalet” kavramını öğrettik. Eğer bu tanım “efradını cami ağyarını mani” değilse, yani hem gerekli tüm unsurları kapsayıp hem gereksiz hiçbir şeyi içermiyorsa, sistem yanılacaktır.

Belki de geleceğin en büyük etik tartışması burada doğacak:

> “Tanım kimin elinde olacak?”

Bir ulus, bir şirket veya bir algoritma, bir kavramın “doğru” tanımını belirlediğinde, gerçekte o kavramın hakikatine mi karar vermiş olacak? Yoksa sadece bir güç alanı mı kuracak?

Dijital Kimliklerde “Efradını Cami Ağyarını Mani” Olmak

Geleceğin insanı için bu ilke kişisel kimlik boyutunda da önemli. Sosyal medyada, metaverse’te, dijital pasaportlarda hepimiz sürekli tanımlanıyoruz: kullanıcı adı, veri izi, biyometrik sûret…

Ama bu tanımlar gerçekten bizi anlatıyor mu?

Yoksa bizi sınırlandırıyor mu?

Belki de gelecekte “efradını cami ağyarını mani” bir kimlik sistemi inşa etmek zorundayız:

- İnsan olmanın tüm yönlerini kapsayan,

- Ama insanı bir veri yığınına indirgemeyen,

- Farklılıkları dışlamadan düzen kuran bir tanım sistemi…

Bu ilke, geleceğin dijital etik anayasası olabilir.

Erkeklerin ve Kadınların Vizyoner Perspektifleri Arasında Bir Köprü

Erkeklerin stratejik yaklaşımıyla kadınların empatik sezgisi birleştiğinde ortaya ilginç bir sentez çıkıyor:

Bir taraf “netlik” isterken, diğeri “insanî derinlik” istiyor.

Belki de geleceğin dünyası bu iki gücün dengesinde yükselecek.

- Erkekler: “Tanımı sağlam yapalım ki düzen kurulsun.”

- Kadınlar: “Tanımı geniş tutalım ki kimse dışarıda kalmasın.”

Bu iki bakışın çatışması değil, dansı gerekiyor. Çünkü hem sınır hem özgürlük olmadan adalet olmaz.

Forum İçin Açık Sorular: Geleceğin Tanımları Nasıl Olmalı?

1. Sizce geleceğin yapay zekâ sistemleri “efradını cami ağyarını mani” tanımları öğrenebilecek mi?

2. Bir kavramın çok kesin tanımı, çeşitliliği tehdit eder mi?

3. Erkeklerin netlik, kadınların empati vurgusu arasında nasıl bir denge kurulabilir?

4. Dijital kimliklerin çoğaldığı dünyada, “kapsayıcı ama sınırları belli” bir insan tanımı mümkün mü?

5. Osmanlı mantık geleneği, geleceğin bilgi teknolojilerine ilham verebilir mi?

Son Söz: Efradını Cami, Ağyarını Mani Olmak Geleceğin Ahlakı Olabilir mi?

Bu deyim, sadece bir dil süsü değil; bir düşünme biçimidir. Belki de geleceğin insanı, bu ilkeyi yeniden yorumlayarak yeni bir etik çağ başlatacak.

Çünkü netlik, gücün; belirsizlik, özgürlüğün alanıdır.

Ama ikisinin birleştiği yerde bilgelik doğar.

“Efradını cami ağyarını mani” olabilmek, gelecekte hem birey hem toplum için bir ahlak ilkesi hâline gelebilir.

Hem kapsayıcı olup hem sınır koyabilen, hem net olup hem insan kalabilen bir uygarlık kurabilir miyiz sizce?

Forumdaşlar, söz sizde:

Geleceğin dünyasında tanımlar mı insanı belirleyecek, yoksa insan mı tanımı yeniden yazacak?